Biliyorum, netameli bir konu ama inşaallah kendimi ifade etmeye çalışacağım.
Öncelikle şunun altını çiziyorum; Kurban vacip olmaktan öte İslam’ın bir şiarı, Müslümanların olmazsa olmazlarındandır, bu konuyu asla tartışmayız.
Müslümanlar da her zaman kurbana gereken önemi vermişlerdir. Bundan dolayı kurban kesmeye teşvik edici yazı yazıp sohbet ettiğimi hatırlamıyorum.
Çünkü benim şahit olduğum kadarıyla kendisine kurban kesmek vacip olmadığı halde nice Müslüman kurban kesmekten geri kalmamakta, buna sizler de şahitsiniz.
Meselenin fıkhi boyutuna girmiyorum, borçlarını düştükten sonra 81 gram altına veya karşılığına sahip olmadıkları halde insanımız bu ibadetten geri kalmamak, aile efradını kurbansız bırakmamak için kurban kesmektedirler.
Diyorum ki, özellikle böyle zor günlerde üzerine vacip olmayan kardeşlerimiz kurban için kendilerini zora sokmamalılar, hele kurbandan dolayı kesinlikle borç altına girmemelidirler.
Rabbimiz hiç birimizin kurban yüzünden sıkıntıya düşmesine razı olmaz. Elbette içimizde kurban kesmeyenler de olacak ki bu ibadet hedefine ulaşmış olsun.
Hem bu şekilde zarureten ara vermek suretiyle kurban kesemeyenlerin halini biraz daha iyi anlamış oluruz.
Bu şekilde kurban kesemeyenlere karşı sakınmamız gereken bir durum vardır; Lütfen onları eleştirmeyelim; yok efendim evleri olduğu halde, arabaları olduğu halde, bilmem kaç bin liralık telefonları olduğu halde kurban kesmiyorlar diye eleştirmek, gıybetlerini yapmak Müslümana yakışmaz. Herkesin ev halini, iç dünyasını Allah bilir. Herkes kendi hesabını kendisi verecektir.
Hatta bunun tam aksini yapmalıyız, ailevi durumlarını az çok bildiğimiz dostlarımıza ve yakınlarımıza kurban kesmemelerini tavsiye etmeliyiz; “Benim bildiğim kadarıyla senin bu sene kurban kesmemen gerekir” diye onlara cesaret vermeliyiz, onları rahatlatmalıyız. Bunu bir gurur meselesi yapmaması için manevi destek olmalıyız.
Biliyor musunuz, çok istediği halde kurban kesememenin Müslümana verdiği bir üzüntü var ya, ben inanıyorum ki en azından kurban kesmiş kadar Müslümana çok şey kazandıracaktır.
Unutmayalım ki Allah hep kırık gönüllerde, hüzünlü ve üzgün kalplerdedir! İsterseniz böyle durumlarınızda kalplerinizi bir yoklayıverin, O’nu orada bulacaksınız!
